Doç. Dr. Ezgi Özkur’dan Kış Tavsiyeleri...

Uzun, yorucu, sıkıcı ve bir o kadar da eğitici geçen pandemik sürecin ardından dünyamız yepyeni bir döneme girdi. Sanattan seyahate, kültürden ticarete kadar pek çok alanda dolu dolu hissedilen köklü değişim, sadece alışkanlıklarımıza değil toplumsal sorumluluklarımıza da önemli ölçüde etki etti. Özellikle dijital platformların bu süreçte kaydettiği sıra dışı yükseliş, beraberinde birçok yeni iş kolunu da hayatlarımıza hızlı bir şekilde entegre etti.

Örneğin, artık AVM’lerde bir kozmetik mağazasına gittiğinizde beğendiğiniz her ürünü öyle gelişigüzel bir şekilde yüzünüzde denememeyi, içeriğine dikkat etmeyi ve cilt yapımıza göre ürün seçmeyi öğrendik. Temizleyici, güneş kremi, nemlendirici gibi çok temel düzeyde cilt bakım ürünleri artık hemen hepimizin kullandığı ürünler oldu. Gelelim asıl konumuza: Sıcak yaz günlerinin ardından adeta yumuşak bir bahar esintisi kıvamında geçen sarı sonbahar günlerini artık geride bıraktık ve kış mevsiminin soğuk rüzgarlarını yavaş yavaş tenimizde hissetmeye başladık. Birçoğumuz, pandemi dolayısı ile ertelemek zorunda kaldığı tatil planlarını yeniden gündemine aldı ve yaklaşan yılbaşı gecesinde adrenalin dolu bir kayak tatilinin büyüleyici hayaline doğru şimdiden yola çıktı. Buraya kadar her şey normal ancak; bembeyaz bir rüya gibi görünen karın yakıcı etkisi, ardından güneşin sert ışıkları ve bir de üzerine bol eğlence + az uyku derken bahara çok daha yorgun görünen bir cilt ile merhaba demek… Elbette bunu kimse istemez. Bu doğrultuda bir hekim olarak sizlerden en çok aldığım soru ile tavsiyelerime başlıyorum.   

CİLT YAŞLANMASI ENGELLENEBİLİR Mİ?

Antik dönemden günümüze kadar uzanan zaman diliminde insanoğlu daima ölümsüzlüğün, ve yaşlanmamanın yollarını aramıştır ve hala aramaya devam etmektedir. Yaşlılık sürecini olabildiğince uzatmak, kırışıklıklarını yok etmek, her daim genç ve çekici görünmek…

Peki bu mümkün mü?

Maalesef hayır. Yaşlanmamak ve yaş almamak ne yazık ki mümkün değil. Yaşımızın ilerlemesi ile birlikte cildimizde yağ dokuları azalmakta, kollajen, elastin parçalanmakta, bu nedenle cildimiz donuk ve mat bir görünüm kazanmaktadır. Fakat yaşlanmayı durduramasak ta, sosyal yaşantımıza dikkat ederek etkisini azaltmak ve yaşımızın en iyi hali ile aynaya bakmak elbette mümkün. Bu yöntemlerin en belirgin ve hızlı sonuç verenleri şüphesiz dolgu, botoks, lazer, ip askı gibi dermatoloji ve plastik cerrahi uzmanlarının uyguladığı medikal estetik işlemler… Fakat; rutin cilt bakımları ve hayatımızda yapacağımız minik değişiklikler ile yaşlanmanın belirtileri biraz ertelenebilir. 

Peki bu yöntemler nelerdir?

Öncelikle cildinizi her gün direk gelen güneş ışıklarından koruyun. Hem kapalı hem de açık alanlarda hatta bulutlu havalarda dahil olmak üzere yüzünüze ve boynunuza mutlaka güneş kremi uygulamayı ihmal etmeyin. Çünkü güneş ışınları ciltteki lekelenmeleri arttırır, kollajen kırıklarını hızlandırarak elastikiyetini bozar.

 

Daima bronz görünmek isteyen okuyucularımız ise bronzlaşmak için güneşsiz yapay bronzlaştırıcıları tercih edebilirler.

 

Adını özellikle yazmak istemediğim dumanlı bir alışkanlığınız var ise ondan hemen kurtulun. Çünkü duman, kollajen ve elastinin parçalanmasını hızlandırır ve oksidatif stres nedeniyle deride yaşlanmayı hızlandırır.

 

Yaşlanma sürecini hızlandıran önemli etkenlerden biri de yoğun bir mimik alışkanlığıdır. Aşırı mimik refleksi göstermek ve yüz kaslarını yoğun bir şekilde kullanmak, kırışıklıkların yüz hatlarınıza çok daha hızlı oturmasına yardımcı olur. Bu yüzden mümkün olduğunca az mimik kullanmaya çalışalım. Onun yerinde sadece gülümseyebilirsiniz örneğin. İçten bir gülüş emin olun zaten her kapıyı açacaktır.

 

Sağlıklı, bol antioksidan, dengeli beslenme ve düzenli uyku çok önemlidir. Yüksek şeker ve karbonhidrat tüketilmesinin de yaşlanmayı hızlandırdığına dair bulgular mevcuttur.

 

Yaşlanma sürecine en sağlıklı bir şekilde etki edecek unsurlardan biri de düzenli egzersiz yapmaktır.

 

Son olarak tahriş, iritasyon yapan ürünler (limon, sirke vb )gibi ürünleri de cildinizden uzak tutmanızı öneririm. Derinlemesine bir temizlik için hassas temizleyiciler ve kozmetik ürünler tercih etmeniz daha yerinde olacaktır. Ayrıca deri yapınıza uygun bir nemlendirici ile cildinizi her gün düzenli olarak nemlendirmeyi ihmal etmeyin.

 

 

Doç. Dr. Ezgi Özkur’dan Kış Tavsiyeleri   Ezgi Özkur