Esra Ronabar İle “Sofrada Hikâye Var”...
Başarılı oyuncu Esra Ronabar, Zekeriyaköy’ün saklı bahçesi No1 Culinaria’da gerçekleşen “Sofrada Hikâye Var” serisinin bu ayki buluşmasında “Sanat İyileştirir” temasıyla gastronomi yazarı Reha Tartıcı ile aynı masada sanat ve lezzeti bir araya getirdi.
Mekân sahipleri Zeynep Dayıoğlu ve Dilek Yegül’ün ev sahipliği yaptığı gecede, şef Mehmet Canarslan’ın hazırladığı özel menü misafirlere sunuldu.
Ayda bir kez düzenlenen bu özel gecenin geliri, Görme Engelliler Derneği iş birliğiyle, görme engelli çocukların farkındalık eğitimine katkı sağlamak amacıyla bağışlandı.
Ronabar’a Eşi ve Dostlarından Destek
Ruha dokunan bu deneyimde Esra Ronabar’ı eşi Barış Falay, oğulları Mavi Rüzgar ve ünlü yönetmen Cem Karcı yalnız bırakmadı.
Konuşmasına bir “zeytin hikâyesi” ile başlayan Ronabar, bir adet zeytinin bile farkındalıkla tüketildiğinde doyurucu olabileceğini belirterek sade yaşam vurgusu yaptı.
“Sofra, kişinin kendini var ettiği yerdir”
Geçmişte “sofra adabı” diye bir kavram olduğunu hatırlatan Ronabar,
“Değerlerimizi yavaş yavaş unutuyoruz. Sofra bence sohbetle ilgili; kişinin kendini var edebileceği en özel anlardan biri.” dedi.
Tiyatro dönemlerinde akşam yemeklerini sahnede geçirdiklerini söyleyen Ronabar, ailece akşam sofralarının onlar için bir ukde olduğunu, şimdi ise fırsat buldukça evde uzun ve keyifli sofralar kurduklarını anlattı.
“ZEYTİNYAĞLI BENİM OLMAZSA OLMAZIM”
Bir Egeli olarak zeytinyağlılarla büyüdüğünü söyleyen Ronabar,
“Zeytinyağının mucizesini gördüm, yaşadım. Soframızın olmazsa olmazı zeytinyağlıdır.” diyerek sağlıklı yaşamın sırrını paylaştı.
Evdeki beylerin zaman zaman “Artık et yemek istiyoruz” diye sitem ettiğini söyleyen oyuncu, yemeklerin aşkla yapılması gerektiğinin altını çizdi:
“Aşka düşmeden yaptığınız barbunyanın, semizotu salatasının hiçbir önemi yok.”
Evde yemek israf edilmediğini, artanların hayvanlarla paylaşıldığını da ekledi.
“Ahtapot asla yiyemem”
Dünya mutfağında asla yemeyeceği yemek sorulduğunda ise Ronabar,
“Ahtapot yiyemiyorum. Çok akıllı bir hayvan. Bu konunun derinine indikçe et bile yiyememekten korkuyorum.” ifadelerini kullandı.
BARIŞ FALAY: “SETE SEFER TASIYLA GİDİYORUM”
“Kuruluş Osman” dizisindeki “Şahinşah Bey” rolünü değerlendiren Falay, dönem işlerinin kendisi için keyifli bir deneyim olduğunu belirterek: “Zırhlar, kat kat kıyafetler, kılıçlar… Sadece dursanız bile yoruluyorsunuz ama çok zevk alıyorum.” dedi.
Sette de beslenmesine dikkat ettiğini söyleyen Barış Falay, son dönemde sete evde hazırlanan yemekleri götürdüğünü belirtti:
“3 aydır sefer tasıyla takılıyorum. Ne kadar iyi yağ kullanılsa da yüksek ısıya maruz kalınca trans yağa dönüşüyor. Bir denge kurmaya çalışıyorum.”
Yeni yıl dileklerini soran gazetecilere ise şu sözlerle yanıt verdi:
“Utanmadan kahkaha atabileceğimiz yıllar diliyorum. Negatife daha fazla müsaade etmeyelim. Yüzümüzü sevginin olduğu tarafa çevirelim.”
Mavi Rüzgar’dan oyunculuk sinyali
Ailenin oğlu Mavi Rüzgar, oyunculuk yapmak istediğini fakat önceliğinin eğitim olduğunu belirtti. Ronabar ve Falay ise oğullarına her zaman destek olduklarını ifade ederek,
“Önce diplomanı al, sonra hangi yolu seçmek istersen arkandayız.” mesajı verdiklerini aktardı.