Dr. Akgül, güzelliğin artık sadece yüzeyden ibaret olmadığını, tıp dünyasının Rejeneratif Çağ olarak adlandırdığı, hücresel düzeyde dönüşümün başladığı bu devrimi anlattı.
Dr. Akgül'ün editörlerle paylaştığı en önemli mesaj şuydu: Estetik trendi, artık gözle görünür şekilde "ne kadar dolgu yaptığınız" değil, "içten gelen, sağlıklı ve doğal bir ışıltıya geçiş." Bu yeni dönemde anahtar ise Eksozomlar.
Editörlerin meraklı sorular sorduğu bu bilimsel sıçrama, kök hücre tedavilerinin onarıcı gücünün aslında bu nano boyuttaki "iletişim paketleri" yani Eksozomlar aracılığıyla gerçekleştiğinin keşfiyle başladı. Dr. Akgül'ün ifadesiyle Eksozomlar, yaşlanmış hücrelere adeta birer 'Gençlik Talimatı' veriyor. İçlerinde taşıdıkları özel kokteyl (Sekretom), cildin kolajen ve elastin üretimine yeniden başlama komutunu iletiyor; bir anlamda cildimizi biyolojik olarak yeniden programlıyor.
Eksozom tedavisinin, dolgular gibi anlık bir değişim sunmadığı, rejeneratif etkinin cildin biyolojik süreçlerine uyarak 3 ila 6 ay içinde belirginleştiği belirtildi. Ancak yarattığı fark, sonucun uzun süre devam etmesi ve cildin doğal kalitesini geri çevirme potansiyeli taşıması. Bu yeni yaklaşımda, ürünün saflığı, kaynağı ve sertifikasyonu hayati önem taşıyor.