Kürşat Demir: "Bazen Kendini Kör Kuyulara Atman Gerekir Ki Işığı Bulabilesin ”...

Ekranların genç yeteneklerinden oyuncu Kürşat Demir ile keyifli bir röportaj yaptık. Kendisini şu sıralar ‘Adı Sevgi’ dizisiyle ekranlarda görüyoruz. Oyunculuğu ile adından sıkça söz ettirmeye devam ediyor.

Kürşat Demir’i tiyatro oyunlarından ve dizilerden tanıyoruz. Oynadığınız karakterler izleyiciler tarafından oldukça beğeniliyor.

Kürşat Demir kimdir? Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Ben teşekkür ederim. 1990’da, Sinop’ta doğdum. Memur çocuğuyum. Antalya’da büyüdük. Sıcağı ve denizi severim.

İlk oyunculuk deneyiminizi anlatır mısınız?

İlkokul üçüncü sınıfta, öğretmenimiz beni tahtaya kaldırıp; “Benim taklidimi yapıyormuşsun?” demişti. Ben de; “Evet.” demiştim. Öğretmenim de; “Başla bakalım.” dedi ve başladık, bitmedik. Kısmet.

Oyuncu olmasaydınız yapmak istediğiniz bir iş var mı?

Mekaniker olmak isterdim.

Günlük yaşamınızda rutinleriniz nelerdir?

Kişisel ihtiyaçlar dışında tabii ki kedimin rutinine tabiyim. Her sabah nazikçe başlayan “alarm”, on dakika içinde şiddetini arttırır. Bir kedinin kalbini kırarsanız, çok zor durumlara düşebilirsiniz. Kedinizi ve kendinizi ihmal etmeyiniz. :) Dikkat etmeli!

Hayatınızın dönüm noktası olarak adlandırabileceğiniz bir şey var mı?

Burs kazanıp, Kadir Has Üniversitesi-Tiyatro Bölümü’ne yerleşmek. Yolculuğumun başladığı yer değil belki ama “en önemli durağı”, diyebilirim.

Pişmanlık duyduğunuz bir şey var mı?

Kişisel konularda var tabii ki. Bu gibi kamusal platformda paylaşacağım bir pişmanlığım yok.

“Adı Sevgi” dizisiyle ekranlara döndünüz. Oynadığınız Ferdi Özer karakteriyle benzeyen yönleriniz var mı?

Ferdi’nin de hayata karşı merakı fazla. Ek olarak, o da benim gibi süreç odaklı.

Role hazırlık sürecinde sizi zorlayan noktalar oldu mu?

“Bu karakterin ismini, ailesi Ferdi Tayfur’dan mı yoksa Ferdi Özbeğen’den mi beğenip koymuş?” sorusu yazımı kışa çevirdi diyebilirim. Şaka şaka… Zorlanmadım. (Ferdi Tayfur, bu arada.)

Mesleğinizi bırakmayı düşündüğünüz zamanlar oldu mu?

Tabii ki! Olmaz mı? Sağlıklısı da bu bence. Bazen kendini kör kuyulara atman gerekir ki ışığı bulabilesin.

Karakterinizin en belirgin özellikleri neler?

Neyi istemediğimi çok iyi bilmem ve bunu iyi ifade edebilmem, sanırım.

Arkadaşlıklarınızda en çok neye dikkat edersiniz?

Arkadaşlarımın gözlerinin içinin gülüp gülmediğine.

Sektörde idolüm dediğiniz biri var mı?

İdolümün (Haluk Bilginer) tiyatrosunda ve hatta aynı oyunda 6 sene çalışma fırsatı yakalamıştım. Çok şanslıyım.

Ölmeden önce yapmak istiyorum dediğiniz bir şey var mı?

Zaman yolculuğu yapmak.

Tiyatro, sinema, dizi üçlüsünden hangisinin içindeyken daha çok keyif alıyorsunuz?

Üçünü de çok seviyorum. Seyirci olarak da… Fakat tiyatro, bi’tanemiz, sayar severiz.

Oynadığınız dizilerden hangi karakter sizi daha çok içine aldı?

Rise of Empires: Ottoman dizisinin ikinci sezonunda görev aldım. İngilizce oyunculuk deneyimi ve bunu Türk oyuncularla yapmak çok enteresandı. Daha fazla detay veremem, gizlilik sözleşmem var. Yayınlandığında ne demek istediğimi beraber anlayacağız.

Tiyatro bölümünden mezunsunuz. Oyunculukta eğitimli olmak sizce ne kadar önemli?

Oyuncunun hayatına disiplin, özeleştiri, vizyon, empati yeteneği, saygı kattığı için çok önemli buluyorum. Bütün mesleki eğitimin dışında, kim olduğunu gösteren aynadır sana okul ve sınıf arkadaşların. Bazen örnek alırsın, bazen ‘ne yapılmaması’ gerektiğini gösterirler sana. İyi ki varlar.

Tiyatro severlere önerebileceğiniz şu sıralar sahnelenen bir oyun var mı?

En son gördüğüm oyun, “Babamın Doğum Günü Partisi”, Tiyatro HaHa yapımı, çok keyif almıştım. Görünüz.

Son olarak, oyuncu olmak isteyenlere söyleyebileceğiniz bir şeyler var mı?

Beyazid-i Bistami’nin söylediği rivayet edilen şu sözü aktarmak isterim. “Her arayan bulamaz lakin bulanlar arayanlardır.” Herkesin gönlüne göre olsun. Sevgiler...

Röportaj: Deniz Varol

 

 

kürşat demir   oyuncu   röportaj   adı sevgi   dizi   tiyatro   denizvarol