Page 52 - BİMAGAZİN HAZİRAN
P. 52
52
olmak bana hem yönetici hem insan olarak çok şey katar. Gün sonunda ise her
zaman bir iç muhasebe yaparım. Ne yaptık, nasıl geçti, ne daha iyi olabilirdi? Bu Bi
alışkanlık, gelişimin en büyük anahtarı.
Kriz anlarında nasıl bir lider olursunuz?
Kriz anlarında sakinliği seçerim. Hızlı değil, doğru karar vermek önceliğimdir.
Olayı tam anlamadan tepki vermem. Önce dinlerim, sonra net bir yön çizerim.
Kriz, aslında bir kurumun karakterini gösterir. Esteworld’de bu durumlar için planlı
senaryolarımız vardır. En önemli önceliğim, çalışanlarımın ve danışanlarımızın
güvenliğidir. Geri kalanı yönetilebilir.
Size göre başarılı bir yöneticinin en belirgin üç özelliği nedir?
Bana göre başarılı bir yöneticiyi tanımlayan üç temel özellik var. Birincisi vizyoner
olmak. Ama bu yalnızca bugünü ya da önümüzdeki yılı planlamak anlamına
gelmez. Gerçek vizyon, 10 hatta 20 yıl sonrasını öngörebilmek, bugünden
geleceği şekillendirecek adımları atabilmektir. Sadece mevcut ihtiyaçlara değil,
henüz ortaya çıkmamış fırsatlara da hazırlıklı olmaktır. İkincisi doğru insanlarla
güçlü bir ekip kurmak ve o ekibi yaşatabilmektir. Başarı, bireysel bir maraton
değil, kolektif bir yolculuktur. Doğru ekip olmadan hiçbir strateji başarıya
dönüşemez. Esteworld’ün başarısının temelinde de bu yatar: Kalıcı, güvenilir Bi
ve birbiriyle uyumlu ekipler. Üçüncüsü ise kriz anlarında sorumluluk alabilmek.
Gerçek yöneticilik, yalnızca iyi zamanlarda değil, zorlu dönemlerde de duruş
sergileyebilmektir. Kararsızlığın değil, kararlılığın sembolü olmak gerekir. Çünkü
ekipler liderlerinin güvenine göre şekillenir. Koltuklar geçicidir; ama liderliğin
bıraktığı iz kalıcıdır.
En çok nerede ve ne zaman kendiniz gibi hissedersiniz?
Sahada, çalışanlarımla yan yana olduğumda. Bir danışanın yüzündeki
memnuniyet gülümsemesini gördüğümde. Bir projeyi ekip arkadaşlarımla
tartışırken heyecanlandığımda… Ayrıca yalnız kaldığım, düşünmeye vakit
ayırabildiğim anlar bana “ben” duygusunu hatırlatır. Kendimle baş başa kalmak,
hem liderliğimi hem yaratıcılığımı besler.
İnsanların estetik operasyonlara yaklaşımı son yıllarda nasıl değişti?
Eskiden estetik denildiğinde akla hep gizli yapılan, konuşulmayan, biraz da
yargılanan uygulamalar gelirdi. Şimdi ise estetik, kişisel bakımın bir parçası
haline geldi. İnsanlar artık kendilerini daha özgür ve daha bilinçli ifade ediyor.
Bir başka önemli değişim de “doğal ve zarif” beklentisinde yaşandı. Artık kimse
abartılı yüz hatları ya da donmuş mimikler istemiyor. Daha çok “dinlenmiş
görünmek”, “enerjik hissetmek”, “kendimi daha iyi ifade etmek” gibi duygusal
hedefler öne çıkıyor. Bu değişim, bizim için de bir sorumluluk doğuruyor.
Danışanlarımıza yalnızca medikal çözümler değil, duygusal rehberlik de sunmak
zorundayız. Estetik artık sadece bir fiziksel dönüşüm değil; kişinin kendine dönüş
yolculuğudur.
HAZİRAN 2025